Blog İçi Arama

Grilikten Koşar Adım Maviye...

Dünya.. apartmanlar..inşaatlar..asfaltlar.. egzoz dumanları.. arabalar vesaire... Ne kadar da bunaltıcı öyle değil mi?

O zaman buyurun "Yaratalım Kendi Dünyamızı.." Kuralsız.. Masmavi...

Ve Şimdi Hoş Geldiniz
KARACA DÜNYASINA

28 Mart 2014 Cuma

Eskiden Kalma En Yeni Şiir

Zaman öyle böyle geçiyor,
Her yer kaos ben sakin içim ızdırap ve bir kadeh bir şarap içim..

Onların sevgilerinin yanı sıra yüzlerin ve dahi yüzsüzlerin sevgisizlikleri ile bazı bedenler öldü...

Bazıları oldu !

Eskiden en kıymetli hazineler bu gün bir eski valizdeler kilit yok !
Kayıp ! Sen ben yok bir ev üç şahıs 4 yolda ve ben karamsar değil ama ağlak.

Bazı düşler geçmişlerimde kaldı... Önce çocukluğumun sonra gençlik ve nitekim en eski geçmişlerde.

sensizlik diye birşey yok arık. Sessizlik hiç yok. Kulağımda fısıltı.

Kibir arama bende. Bir saf aşık velevki baba !


22 Eylül 2013 Pazar

Günlerden Kalma


Bazı günlerden herhangi birinde olabilirim,
Bu günü  dünden farklı kılan mutlaka bir ayrıntı vardır isminden başka,
Geceye iyi ulaşmanızı sağlayacak olgular barındırıyor olabilir bu gün veya geceye kötü ulaşmanızı..

Her haltı süslü yazmaya gerek yok.


Uyandım, yatakta dolaştım, evde hiç kedi yok ve ben kedi sesi duymadım. 
Çorabım kayıp değil ama kirli de değil, artık sivilce sıkmıyorum ayna karşısında,
Hala sabah ereksiyonum sağlıklı.


Bu gün günlerden Filtre Kahve.

Çok sevmem aslında.


21 Eylül 2013 Cumartesi

Devam Edemeyeceğim


Gün aymadan evvel sol kolumun uyuşması gibi sana uzanmak,
Yarıda kesilen bir rüyadan istifa etmek için başvurmak beyincik zerrelerine,


İrkilmek birkaç nefessiz sahneden sonra,
Parlak ojeli tırnakların tenimden "cazırtı" sesleri arasında usulca ayrılması...


Satırsız bir kaç şiir ansiklopedisi gibi sevişmelerin ana teması, bir erkeğin bir erkeğe sevda ile bağlanması,
Benim kırmızılı kadını anca başka şair abilerin dizelerinde bulmam gibi. Gün aymadan...


Yatakta kalan saç telleri ile ilgili birbirine bağdaştırılamayacak hayal zincirlemelerinde en büyük iki çarpışmanın arasında kalan aşk!
Bir cinayet senaryosu, bir intihar, bir acı sevişme.. Bir ibadet, bir teveccüh... Efendime söyleyeyim bir "Merhaba" !
Gündemi takip etmem... Gün demini alıp ta "Kırmızı Saçın" - "Kırmızı Saçların" sonbahara boyandığında ben hazırım.

Birkaç yüzyıl yaşında bir kırmızı saçlı ve kırmızı şapkalı, kırmızı entari ve kırmızı pabuçlu...

Seni tasvir etmiyorum aksine seviyorum !

8 Eylül 2013 Pazar

Kapalı Televizyon İzlenir

Birkaç satır yazmak için mi gerek yaşamak ?
Yok. Sanmam.
Sarmam, evet evet olsaydı sarardım.
Şiir mi şimdi aşkın modası, yoksa el ele gezilmiş cenabet bi şehir mi ?
Uyduralım modaya, usulca girip bir romanın satır arasına...

Birliktelik tadında bir cenaze merasimi ve / veya seninle ben.
Olmaz akşamların oluru kaç eder diye bakmak bir şişe şaraba,
Ve dili kemiksizliğine inat son omur arasına kadar zorlamak !
Sırf daha çok anlaşılmamış edası versin diye.

Var mı hala meme emen bebeler ve / veya bebe bekleyen memeler.
Soysopolitik bir düet mi olmalı aile kurumu. Kurumlu mu aile ?
Benim için biraz seninle köprü. Hani omuzdan boynuna.
Boynuna dediğim anda, işte tam o saniyede...

Yalan Yok İrkildim...

Gereksiz diye çöpe atılan harfler çoğu kez Ali'yi aşık etti Ayşe'ye...
Olmaz olası kahpeye ve / veya her seferinde espirisi olan 40 yıllık kahveye.
Eee yatmanın ne anlamı var değmeyecekse ayak serçe parmağın muhtelif ayak parmaklarıma ?
Kalkta uyuyalım...


27 Ağustos 2013 Salı

Saat 3 Olmadan Az Evvel, 4'e 5 Kala

Dehamı kaybettim ! Hükmü var....

Niketim safça aşktır,  biraz dansöz, biraz efedir...
İki satır kelâma tav, dini bütün berduştur...


Uzundu saçları kadının,  tutmaya tutulmaz, düz ırmak gibi bukleleri,
Kıvrım menderes belinden aşağı keskin viraj, trafik ışıklı otoban...
Hiç mâna aranmaz saat 3'ten sonra ise inleme, tercümeye yok hacet...
Dehamı kaybettim, sol el serçe parmağı ojeli...

Sana geleceğim bittikten sonra yoluna doğru yolum.


25 Ağustos 2013 Pazar

Hiç Aşk Yazmadım

Böylesi sessizlik görmeyecek cehennem...
Gidip çırılçıplak ve tabi ki yalın ayak..
Yansın diye ateş tam da ciğerimden doğru,
Birde uzak iklimlerden cigara dolayım iki dudak arama....

Lan ne hayali yanacağım ben hem vallahi hem billahi.

İnanmazsan sor bazı gecelere beni sana gebe bırakan,
Bununla yetinmeyip el kadınını üstüme atan tepe takla...

Ölümü falan beklediğim de yok bilesin!
Cehennem dediğim hani İstanbul'un bacak arası...

"Gel" dediğimde gelir," git" demem bile o anlar gider,
Çoktur bilmediğim bir ensede soluklandığım,
Ve yine çokça seferdir bilmediğim bir soluğun ensemde konuşlandığı...
Hiç dert etmedim eski dost gibi cehennemlik iki kuru odun !

Sessiz olacak içerimde cehennem,
Yüzü olmayacak girenin bağırıp çağırmaya...
Gel diyeceğim gelecek... Çırılçıplak !

Hiç Aşk Yazmadım !

9 Ağustos 2013 Cuma

ZOR OLAN

Aslında iş basit !

Gözlerin kapalı olmalı bazi durumlarda.
Ve sadece insan olduğunu anımsa.
Sonra aşık ol !

Aslında iş bundan sonra zor !

Seviş...