Blog İçi Arama

Grilikten Koşar Adım Maviye...

Dünya.. apartmanlar..inşaatlar..asfaltlar.. egzoz dumanları.. arabalar vesaire... Ne kadar da bunaltıcı öyle değil mi?

O zaman buyurun "Yaratalım Kendi Dünyamızı.." Kuralsız.. Masmavi...

Ve Şimdi Hoş Geldiniz
KARACA DÜNYASINA

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Yol

Evvela huzur koyalım bir tutam heybemize, bir kaşık umut ve bir ölçek mutluluk
Ak yeleli kır eşşeğimizle dört nala koşalım şehrin toz toprak otobanında,
Bir rapunzel edasıyla parlatsın güneş tepeden kelimizi
Ve zırıl zırıl ağlarken atalım en büyük kahkahamızı...

Ve sevgili bir kadıncağız olsun hemen sol cebimizde,
Küçük memelerinden emelim, sol omzunda rüyalara demlenelim...
Piskopat ruhlu bir melek duacımız, uzayan yol bize ecel olsun,
Her molada gözü yaşlı aşıklar bırakalım ardımızda ve dönüp el sallayalım.

Bir mendil saklayalım döş cebimizde, cennet beyazı ve kan kırmızı kokusu olsun,
Bir küçük ceviz azık olsun miğdemizde, sancılara inat bir şişe de şarap...
Bir yaren bekleye dursun şehrin orta yerinde umuduna biraz sen biraz ben katsın,
Bir yanık türkü dillensin ücra kasabalarda, bir notası sen, bir notası ben.

Yol, başa döner hep durmadan da anlatırım hep susmadan,
Kim, geldi geçti bu köprüden de yol bulamaz daim hicv eden.
Ben dağların efendisi, ben çöllerin bedevisi, ben şehrin efendisi, ben köylerin çobanı...
Bir yanım biraz sen, bir yolum biraz biz.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder